Norveçli büyük romancı Knut Hamsun'un kişiliğini ve ününü
oluşturan en büyük romanı Açlık'tır. Ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp
tutuşurken, bir yanda da açlıkla pençeleşen bir gencin, gerçekten duygulandırıcı
öyküsü olan bu kitap, dünya edebiyatının başyapıtları arasında anılmaktadır.
Behçet Necatigil'in usta kaleminden, örnek bir çeviri okuyacaksınız bu
ciltte.
"Rahmetli Sabahattin Eyüboğlu ile ilgili bir anım var. Birlikte yatıyoruz. 12 Mart dönemi. Şimdi Sabahattin Bey Amca bana soruyor -çok zeki adamdı-: 'Evladım Dündar, bizi buraya neden getirdiler?' Ben de diyorum ki: 'Aaa! Hocam. Ben diyeyim altı ay, sen de on altı ay sonra seni çağırıp soracaklar: 'Kimsin?' Sen diyeceksin ki 'Ben Profesör Sabahattin Eyüboğlu'yum'. 'Hay Allah, bir yanlışlık olmuş. Biz pezevenk Sabahattin'i arıyorduk. Kusura bakma,' deyip seni salıverecekler. İşte seni o zannediyorlar, onun için tutuyorlar Hocam..." Bir kuşağın son temsilcisidir Dündar Kılıç. İlhan Selçuk'un ifadesiyle "Külhanbeyi değil kabadayı, mafya babası değil kabadayı"dır. 21 yılı cezaevlerinde geçen hayatı, yeraltı dünyasının iç işleyişini, devletle olan gizli-açık ilişkilerini ve suçun evrimini gözler önüne serer. Gazeteci-yazar Doğan Yurdakul "Abi" lakabıyla tanınan Dündar Kılıç'ın renkli kişiliği ve "racon...
Yorumlar
Yorum Gönder