"Ademden Önce", konu açısından "Jack London"ın öbür yapıtlarından oldukça değişik olmasına karşın, 'hava' bakımından yine de onlara benzer. İnsanoğlunun çok uzak geçmişini, yarı-insan olduğu dönemi anlatan bu roman, yazıldığı çağın bilimsel verilerine (Darwin'in görüşüne) uygun olduğu kadar, soluk kesici ve anlamlı bir serüven romanıdır da. Her yaştan okura, kendi uzak geçmişini böylesine canlı, böylesine derin bir özdeşleşme yaratarak anlatan bir başka yapıt yoktur. İnsanın insan olma savaşı, "Jack London"ın büyük bir ustalıkla anlattığı bu yırtıcı savaş, coşku verici olduğu kadar acıklıdır da.
"Rahmetli Sabahattin Eyüboğlu ile ilgili bir anım var. Birlikte yatıyoruz. 12 Mart dönemi. Şimdi Sabahattin Bey Amca bana soruyor -çok zeki adamdı-: 'Evladım Dündar, bizi buraya neden getirdiler?' Ben de diyorum ki: 'Aaa! Hocam. Ben diyeyim altı ay, sen de on altı ay sonra seni çağırıp soracaklar: 'Kimsin?' Sen diyeceksin ki 'Ben Profesör Sabahattin Eyüboğlu'yum'. 'Hay Allah, bir yanlışlık olmuş. Biz pezevenk Sabahattin'i arıyorduk. Kusura bakma,' deyip seni salıverecekler. İşte seni o zannediyorlar, onun için tutuyorlar Hocam..." Bir kuşağın son temsilcisidir Dündar Kılıç. İlhan Selçuk'un ifadesiyle "Külhanbeyi değil kabadayı, mafya babası değil kabadayı"dır. 21 yılı cezaevlerinde geçen hayatı, yeraltı dünyasının iç işleyişini, devletle olan gizli-açık ilişkilerini ve suçun evrimini gözler önüne serer. Gazeteci-yazar Doğan Yurdakul "Abi" lakabıyla tanınan Dündar Kılıç'ın renkli kişiliği ve "racon...
Yorumlar
Yorum Gönder