Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kabala Yahudi Kadim Mistik Öğretisi - A. Ekrem Ülkü

Yahudi mistisizmi 4000 yılı aşkın bir süredir, tüm ezoterik öğrencileri derinden etkilemektedir. Kabala öğreti son 2000 yıllık süreçte yazıya geçirilmiş ve bu konuda pek çok kitap yazılmıştır.  Ancak bunların çoğunun ortak sorunu belirli bir kesim hariç anlaşılmaz olmalarıdır. Elinizdeki kitap bu sorunu aşmak için herkes tarafından olabildiğince anlaşılabilir ve açıok seçik olarak kaleme alınmıştır. Kaba la öğretisi, hem antik felsefeye hem de çağdaş felsefe ye zengin anlayışlar kazandırmıştır.  Felsefe, psikoloji ve dine Kabala sembollerinin merceği ile bakıldığında, daha derin anlamlar ortaya çıkar. Bunun sonunda bu kadim mistik hazine, çağdaş ve postmodern felsefe yaklaşımı ile psikoloji ve tanrıbilim için de yer bulabilir.  Ayrıca Kabala'nın altyapısı akılsal bir yaklaşımla günümüze de uyarlanabilir. Bir örnek vermek gerekirse, Kabala'nın kaynaklarından Sefer Yetzirah'da anlatılan Evren Yaratılış süreci, modern bilimin benimsediği Big-Bang teorisi ile bire bir...

50 Soruda Psikiyatri - Ali Nihat Babaoğlu

Psikiyatri nedir, psikiyatri uzmanı kimdir?  Psikiyatrik bozukluklar ne zaman ve nasıl bozuk sayılır, ne tür bozulmalar görülür?  Şizofreni nedir?  Kaç türlü duygudurum bozukluğu vardır?  Anksiyete bozukluğu nedir?  Hangi fobiler ayırt edilebilir?  Cinsel bozukluklar ve cinsel kimlik bozuklukları nelerdir?  Uyku bozuklukları neden kaynaklanır?  Kişilik bozuklukları nelerdir?  Psikiyatride hangi ilaçlar kullanılmaktadır ve bunların etkinlik alanları nelerdir?  Psikoterapi modelleri nelerdir?  Varoluş analizi ne demektir?  Analitik, dinamik, danışan merkezli psikoterapi; grup, aile, Gestalt terapileri; imajinatif ve yaratıcı terapiler; sanat, hareket, dans ve oyun, ortam ve uğraşı terapileri nelerdir?  Dinsel esinimli terapiler var mıdır?  Psikodrama nedir?  Adli psikiyatri nedir ve nasıl işler?

Alacakaranlık - Sâdık Hidâyet

Sadık Hidayet, Mehmet Kanar'ın çevirisiyle sunduğumuz Alacakaranlık (Sayerüşen, 1942) adlı yapıtında, öteki öykülerinde olduğu gibi, yine dolaylı olarak, İran'ın geri kalmışlık ve yönetim sorunlarını dile getiriyor.  Jules Verne, Hayyam ve Freud gibi farklı yazarların etkilerinin açıkca görüldüğü bu öykülerde, bugün bile Doğu toplumlarında güncelliğini koruyan dayak, çokeşlilik, sevgisizlik, vefasızlık, kötü arkadaş, hurafeler, sıtma ve esrar bağımlılığı gibi konuları ele alıyor; değişmez izlekleri olan ölüm, ruh ve öbür dünya üzerine tartışıyor.

Akallabeth ve Güç Yüzüklerine Dair

J.R.R Tolkien’in en önemli çalışması olarak kabul edilen Silmarillion, onun yarattığı dünyanı özüdür ve tüm eserlerini üzerine yerleşebileceği bir yapı oluşturur. Elinizdeki bu kitap ise güç yüzüklerinin üretimini anlatır. Eşsiz noldor ustaları, pek çok yüzük dövdüler. Üç yüzük, Elf Efendileri’ne; Yedi Yüzük, Cüce Hükümdarlarına; Dokuz Yüzük ise İnsanoğullarına, Onları bu işe yönlendiren Sauron’un yüreğindeki düşüncelerse karanlıktı. Gizliden gizliye tüm yüzüklere hükmedecek olan Tek Yüzük’ü dövdü. Ama Elfler akıllıydı. Onun karanlık düşüncelerini anlayarak kendileri için dövdükleri Üç Yüzük’ü sakladılar ve onları ele geçirmek isteyen Sauron’la aralarında çağlar boyunca sürecek savaşlar başladı…

Ahtapot

Kraliyet Deniz Kuvvetleri emeklilerinden Binbaşı Dexter artık bir zamanların o cesur veve zeki deniz subayı değildi. Gençken çok yakışıklıydı, mesleğinin son devresinde kadınlarla büyük, fırtınalı aşklar yaşamıştı.  Şimdi 54 yaşındaydı. Saçları hafif dökülmüş, üstüste iki kalp krizi geçirmişti. Fakat özenle seçilmiş elbiselerini giydiği zaman bütün kusurları yok oluyor, varisle kabarmış damarları gözükmüyor, pantolon kemerinin iç tarafındaki bir kuşak belinin yağlarını yok ediyordu. O haliyle onu çok şık ve zarif bir erkek gibi görüyorlardı. Doktoru günde elli gram viski ile on sigaradan fazlasını yasaklamış olduğu halde, fosur fosur sigara içen ve her gece yatağa sarhoş girmekte direten Dexter Smythe'nin nasıl olup da formunu koruduğu arkadaşları için gerçekten bir sırdı. Gerçekte meselenin özü şuydu: Dexter Smythe, artık ölümü arzuladığı bir sınıra gelmişti. Bu ruhsal durumun pek çok nedeni vardı ve hiçbiri de fazla karışık değildi.

Ağaçkakan

Tom Robbins’in daha önce yayınlarımız arasında çıkan ve büyük beğeni toplayan Parfümün Dansı ve Dur Bir Mola Ver adlı romanlarından sonra bir başka kitabını daha sunuyoruz: Ağaçkakan.Yine oyuncul, uçarı ve bilge...  Bir Camel paketine bakarak neler söyleyebilirsiniz? Âşık değilseniz, o da her nesne kadar anlamsızdır. Ama, “azılı” bir bombacı aklınızı başınızdan almışsa ve aylarca Camel paketi dışında hiçbir şey “okumamışsanız”, siz de Prenses Leigh-Cheri gibi kâinatın sırlarını çözebilirsiniz belki. Ağaçkakan, sıradışı kahramanların yaşadığı tutkulu bir aşk hikâyesi... Tahttan sürülmüş bir kraliyet ailesinin Prenses kızı ile göğsüne bantlanmış dinamit lokumlarıyla dolaşan meşhur bombacı Bernard, nam-ı diğer Ağaçkakan, Hawaii’de karşılaşırlar. Ağaçkakan bir kanun kaçağıdır ama sıradan bir suçlu değildir, şerefli bir davası ve saygı değer bir felsefesi vardır. Prenses ise seksin “arsız” çağrısına doğru dört nala koşturan soylu vücudunu ıslah etmeye karar vermiştir. Yüksek toplu...

Afrikanın Hiç Bir Yerinde

Gerçek bir yaşam öyküsüdür Afrika... 1938 yılında Yahudi asıllı küçük bir ailenin Nazi hışmından kaçarak o zamanların İngiliz sömürgesi Kenya'ya sığınması ve yeni bir vatan edinme çabaları, uzaktan savaşın görüntüsü, endişeler, kaygılar, umutsuzluklar ve hüzün,.. Hukuk eğitimi görmüş Walter Redlich, güzel ve naif karısı Jettel tatlı duyarlı küçük Regina ve kahkahası dağlara yükselen Afrikalı Owuor'un sıcacık, tatlı öyküsünde bir dönemin acıları ile beraber yeni bir vatan edinmenin umutları da var Afrika romanında. Yahudi asıllı küçük bir kızın İngiliz okulunda eğitim görürken yaşadıkları, hissettiği ikilemler, hayatına hızla giren romanlar Charles Dickens'ler ve tam tam sesleri... Alman olan Walter'in İngiliz ordusunda yaşadıkları, kafası karışmış askerler, bütün dünyalarını ve yeteneklerini ülkelerinde bırakmış kadınlar ve erkeklerin sıcak Afrika'ya uyum sorunları... Ve nihayet Nazilerin ortadan kaldırılmasından sonra 1946 yılında ülkelerinden sürülen parçalanmı...